9.3.16

Kadınlar Günü




Kadın olmak, hele çalışan kadın olmak ve varlığını kabul ettirmek biraz zaman alıyor. Bu sakin olamadığım bir konu. Asıl konu her zaman insan olmak sanırken, bir bakmışsın konu kadın olmak ve erkek olmak gibi bir ayrıma gidiyor. Öyle ki, günümüz modern ailelerinde yetişmiş olmalarına rağmen bir çok yakın kız arkadaşım var, "Keşke erkek olsaydım. Daha mutlu olurdum." diyen. Kaç aile vardır hem kızı, hem oğluna aynı hakları tanıyan? Bana söyleyin lütfen, kızlara "evlenin" diye baskı yapan aileler, neden erkeklere "35'ten önce evlenme" derler? Aynı şekilde, her türlü gezme, eve geç saatte gelme, hatta eve gelmeme konusunda kızlarla erkeklerin eşit haklara sahip olduğu kaç aile sayılabilir Türkiye'de, hatta kendi çevrenizde? Peki sonra ne oluyor, bu önünde çifte standardı normalmiş gibi yaşatılan ailelerden çıkma küçük beyler büyüdüklerinde kadınlarla çalışmak durumunda kalıyorlar.  Çalışan bir kadın, evli ise, bir anne ise ve/veya yaşı 35'in üzerindeyse ciddiye alınıp iş yapabilir olarak görülüyor. Çünkü belki de "nasıl yapabilir ki, bu işi bir kadın daha tek başına seyahat edemezken, ya da gece geç saatte evine dönmeyi bilmezken?" Bunu çalışan kadınlar bilirler. Hem bekar, hem de 30 yaşının altındaysa, daha işin zor. Emin olun ki, yüksek mevkideki bir kadın için 3 kat daha zor o noktaya gelmek ve o mevkiye sahip çıkabilmek. İstanbul'un göbeğinde, sözde modern insanlardan, sözde modern toplumdan bahsediyorum. Gözlerimizin içine bakarak konuşamayan erkekler varken, patronların neredeyse hepsi erkek iken, her sektördeki en başarılılar hep erkeklerden seçilirken, sadece "Kadınlar Günün Kutlu Olsun" demek o kadar anlamsız ki. Kadınlar Günü... Bunun için özel bir gün atanması bile zaten durumu açıklıyor.
Biz kadınların halleri vardır Cem Yılmaz'ın dediği gibi, doğrudur. Türlü türlü modumuz vardır. Ayın her gününe özel farklı hormon oranlarımız vardır. Doğrudur. Aynı anda sürme çekerken, toplantıda konuşulacakları aklından geçirirken akşama ne yemek yapacağını planlayıp, öğle yemeğinde buluşacağı aile bireyinin derdine nasıl bir çözüm bulacağını düşünen de bir kadındır. Hatta daha bile fazlasını yapar ve yapar da... Bir sabah uyandığı anda bir kadının aklından geçenleri anca başka bir kadın anlar, çünkü "sabah sabah böyle bir şeyi nasıl düşünebiliyorsun?" gibi soru soran erkekler oluyor genellikle. Haksızlık ediliyorsa hesabı sorulmalıdır. İstediğini söyleyebilmelidir kadın. Ama, hanım hanımcık ol derler sana, sus sesini çıkarma, alttan al, yumuşak ol, sivri dilli olma, düşünme bırak erkekler düşünsün, vurulsun kafana alınsın lokman, istediğini söyleme erkeği kaçırırsın (ama alttan alttan her şeyi yap)... Peki neden? Öyle ol ki, belli etme yapabildiğini, ne kadar iyi olduğunu, erkeğin erkekliği gider yoksa.
Kadın veya erkek... Sen sen ol, kendinin olabileceği en iyi insan ol. Tek önemli ve en değerli şey bu bence.

Bu arada binbir surat olarak kendimi koymak istedim bu sefer, ne de olsa hallerim var.

Not: Unutmuşum, bir de çocuk vardı değil mi kadınların yaptığı...;)



















































Photos by/ Fotoğraflar: T.A.

No comments:

Post a Comment

I would like to hear what you think. Thank you for following...

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...